Bu Blogda Ara

12 Şubat 2011 Cumartesi

Barcelona'dan Soğumak

  Barcelona tartışmasız son 10 yılın, 20 yılın hatta dünya futbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi üç dört takımından biri. .Pek çoğumuz ömrünün sonuna kadar böylesine iyi bir takım göremeyecek belki de. Futbolseverlerde de haklı olarak önlenemez bir Barca aşkı başladı. Peki böylesine bir takımdan, onun yıllardır büyük bir taraftarıyken bırakın maç kazanmayı bu maçları jeneriklik gollerle kazanan, en yakın ve en büyük rakibini 5-0 lık bir hezimetle sürklase eden, futbol maçlarını ritüele dönüştüren bir takımdan insan uzaklaşabilir mi? Cevap maalesef evet.
  Öyle ki bu sevgi sokaktaki apaçilere bile bulaşmış durumda. Herkes ama herkes Barcalı oldu. Herkesin ağzında bir Messi-Xavi-İniesta üçlüsü var. İbra geliyor ''Ooo harika transfer.'' İbra gidiyor ''Gitmeliydi zaten takımı bozuyordu.'' tarzı sıkıcı yorumlar sardı etrafımızı. Oysa Barca La Liga'yı altıncı, yedinci bitirdiği yıllarda da dünyada en çok sempatizanı olan kuliplerden biriydi. Şampiyonlar Ligin'de son sırada yer alıp gruptan çıkamadığı dahi görülmüştü. İşte bu 90ların sonu 2000lerin başını içine alan periyotta biz gerçek Barca tutkunları kupa göremesek de Luis Enrique'lere, Figo'lara, Rivaldo'lara, Barjuran'lara, Kluivert'lara, Nadallara, Overmars'lara hayrandık. Ülkemizde gönül verdiğimiz takım kadar sever, El Classico'lar da Los Galacticos'çulara karşı takımımızı savunurduk.
  Ancak aradan yıllar yıllar geçti. Barca'nın uğruna kupalar, şamoiyonluklar feda ettiği sistem, alt yapı meyvelerini vermeye başladı. Görülmemiş bir bollukta üstelik. Kısa süre içinde tüm resmi araştırmalarda en çok taraftarı olan kulüp listesinde birinci sırada hep aynı takımı görür olduk. Yazının başında belirttiğim; apaçisinden tutun da futboldan zerre anlamayan tipler bile Barcacı çıktılar başımıza. Oysa çok değil sadece altı, yedi sene öncesine kadar bu popülist yaratıkların %85'i Barcelona'nın mazisinden, tarihinden bihaberdiler. Ronaldinho ve Rüştü dahi böylesine bir popülarimz getirmemişti.
  Evet Barca tüm kupaları aldı, tüm listelerde başa geçti ancak benim gibi takımını yürekten seven aşıklarını da istemeyerek, belki de farkında bile olmadan soğuttu. Mourinho'nun gelmesiyle Real aşkının tekrar körükleneceğini düşünerek Türkiye'ye gelmiş gibi sevinmemize sebep olacak kadar.
  Umarım Gijon beraberliği ile başlayan puan kaybı devam eder. Barcelona'nın da sıradanlaştığını, sıradan bir takım olduğunu gören futbol apaçileri bu renklerin peşini bırakırlar. İçimizdeki gerçek Barcelona aşkı orda bir yerlerde bu günü sabırsızlıkla bekliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder